Çevre etiketi veya teknik ismi ile Eko-Etiket sistemi, Avrupa Birliği tarafından öngörülmüş ve bu bağlamda 1992 yılında uygulamaya alınmış bir sistemdir, ancak bu sistem öncesinde Uluslararası Standartlar Organizasyonu tarafından hemen hemen aynı yıllarda çevre etiketleri hususunda, belgelendirme standartlarının aksine bir dizi rehberlik standartları hazırlanmış ve bu doğrultuda yayınlanmıştır. Bu standartlar şöyledir:
1) TS EN ISO 14020 Çevre etiketleri ve beyanları - Genel prensipler ve hükümler
2) TS EN ISO 14024 Çevre etiketleri ve beyanları - Tip 1: Çevre etiketlemesi – Prensipler, usuller ve yöntemler
3)TS EN ISO 14021 Çevre etiketleri ve beyanları - Tip 2: Çevre etiketleri - Çevre ile ilgili iddiaların içeriğine dair öz beyanı
4)TS EN ISO 14025 Çevre etiketleri ve beyanları - Tip 3: Çevre beyanları - Prensipler ve prosedürler ve hizmet şekli
Ülkemizde Ekomark© Standardı da Avrupa Birliği’nde uygulanan Eko-Etiket sistemini esas almış ve hizmetlerini bu doğrultuda güncellemiştir. Bu standart gerekliliklerini karşılayan firma ve markaların kullanmalarına izin verilen Ekomark© Etiketi, çevresel açıdan talep edilen ürün ve ürün grupları için pazar avantajı yaratmayı amaçlamaktadır.Ekomark© Standardı’nın hedefinde, tüketicilerin çevre koşulları bakımından daha iyi olan ürünleri tercih edebilecekleri bir ortam sağlamaktır.
Bütün çevre etiketlerinin gayesi, bu etikete sahip olmayan ürünlerin piyasadan kalkmasını sağlamak ve üretici firmaları, üretim süreçlerini, çevreye zarar vermeyecek teknik, yöntem ve usullerle yenilenmeye zorlamaktır. Bu firmalar ancak, işletmelerinde doğaya duyarlı iyileştirmeler yaptıktan sonra tekrar pazara girebileceklerdir. Ekomark© Etiketi dahil tüm çevre etiketleri, bu etiketi taşıyan ürünlerin çevre koşulları açısından öncelikli ürünler olduklarını göstermektedir.
Tüketiciler de ürünlerin çevresel niteliklerine bakarak ürün almaya teşvik edilmektedir. Bu sayede toplumda çevreye karşı olan duyarlılık tetiklenmekte ve daha hassas bir çevre bilinci oluşturulmaktadır. Bu sayede ekolojik döngü ve ekosistemin unsurları zarar görmeyecek ve bu sayede sürdürülebilir bir çevre imkanına kavuşulacaktır.
Kuruluşumuz Ekomark©, yukarıda zikredildiği gibi Avrupa Birliği’nde uygulamaya konulan Çevre Etiketi (Eko-Etiket) sistemini esas almıştır ve bu sistemin temel niteliği, gıda, içecek, ilaç ve tıbbi ürünler dışındaki alanlarda üretilen ürün grupları ve hizmetleri kapsamasıdır. İlk uygulanmaya başlamasından bugüne değin uygulamanın kapsamı genişlemekte ve sürekli yeni gruplar sisteme entegre edilmektedir.
Bu sayede gıdalardan gelen birtakım hastalıklar önlenmektedir. Dünya sağlık örgütünün yayınladığı raporlara göre günümüzde var olan rahatsızlıkların pek çoğu katkı maddesi içeren gıdalardan insan vücuduna geldiği yöndedir. Bu bakımdan hastalıklara karşı tedbir olan eko etiket diğer yandan gıdasal bakterilerin doğaya yaptığı olumsuz tesiri de minimuma indirmektedir. Daha da mühimi bireylerin ve dolayısıyla toplumların yüksek ekoloji hassasiyeti ve yüksek doğa bilinci noktasında ileriye gitmelerine sebep olacaktır.
En nihayetinde ise bu bilinç ve anlayış ile daha yaşanılabilir ve sürdürülebilir bir çevre gelecek nesillere bırakılmaktadır. Öte yandan bu uygulamayı tercih eden birey sayısı artıkça üretici firmalar serbest piyasa içerisinde rekabet ettiği aktörlerin önüne geçmek için daha fazla eko etiket uygulamasına yönlenecek ve bu durum doğaya ve canlılara elbette olumlu bir şekilde yansıyacaktır. Adından şimdiden pek çok kez söz ettiren ve çok fazla niteliklere sahip olan eko etiketler geleceğin vazgeçilmez unsurları olmaya en büyük aday olmaktadır. Ancak sadece Avrupa Birliği ülkelerinde değil bilakis dünya genelinde tüketiciler, kullandıkları gıda ürünlerinin kaynakları ve sürdürülebilirliği hususunda bilgi edinmek istemektedir.
Bu yöndeki talep ve arzular gittikçe artmakta ve gıda ürünlerinde çevre etiketi kullanımı sıkça gündeme gelmektedir. Bugün gıda ve yem ürünleri için Avrupa Birliği Çevre Etiketi (Eko-Etiket) sisteminde bir ürün kategorisi bulunmamaktadır. Ancak uygulamaya gıda ve yemlerin dahil edilmesi hususunda çalışmalar sürdürülmektedir. Uluslararası Standartlar Organizasyonu tarafından hazırlanmış olan ve yukarıda zikredilen ISO 14000 standartlar dizisi, yeşil etiketleme de denilen faaliyeti gerçekleştirecek şekilde tasarlanmıştır.
Burada gayelenen, tüketicilerin hangi ürünün ne kadar çevreye duyarlı olduğunu görebilmesidir. Bu standartlar, bir yandan tüketicilerin doğa bilinçlerinin gelişmesini sağlarken, öte yandan da üretici firmaları çevreci bir tutum izlemeye mecbur kılmaktadır. Yeşil etiketlemenin gayesi, çevreye daha az zararlı ürünlerin üretilmesini ve kullanılmasını teşvik ve telkin etmektir.
Yeşil etiketleme ile tüketiciler, sağlık ve doğaya daha duyarlı olmakta ve bu yönde zararlı olmayan ürünleri talep etmektedir. ISO, çevreye duyarlı etiketler hususunda, yukarıda sayılan standartlar ile birlikte üç farklı çevreci etiket tanımlamıştır.