Tahminlere göre dünya nüfusu her otuz kırk yılda bir, iki katına yükselmektedir. Nüfusun bu şekilde artması paralel olarak tüketim ve buna bağlı olarak doğal kaynaklardaki azalma ve kirlilik artışı da gittikçe belirginleşmektedir. Bugün küresel iklim değişikleri, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmurları, zehirli artıklar, hava ve su kirliliği gibi doğa problemleri daha net olarak hissedilmektedir.
Dünyamızın ekosistemi, yoğun talepleri karşılamakta artık zorlanmaktadır. Bu kötü gidişin önüne geçmek için bilhassa Avrupa Birliği ülkelerinde büyük çabalar gösterilmektedir. Hem tüketicilerin hem de üretici firmaların insan sağlığına ve doğanın korunmasına daha fazla önem ve özen göstermesi beklenmektedir. Bu faaliyetlerin bir sonucu olarak Avrupa Birliği ülkelerinde kabul gören çok sayıda ekolojik ürün etiketleri tasarlanmıştır. Çevre etiketleri sistemlerinde genelde iki temel yaklaşım esas alınmaktadır.
Ya üretim sistemleri değerlendirilmektedir ya da ürünler değerlendirilmektedir. Bunlardan üretim sistemlerini esas alan etiketlerde, öncelikle çevreye uyumlu üretim yapılması değerlendirilir ama aynı zamanda ürün de değerlendirilmeye tabi tutulmaktadır. 1992 yılında Avrupa Birliği tarafından uygulamaya konulan Eko-Etiket sistemi ile ülkemizde kuruluşumuz tarafından geliştirilen Ekomark© Standardı da bu yönde bir yaklaşım sergilemektedir. Üretim ekolojisi, çok yönlü, zor denetlenebilir ve kompleks bir sistemdir.
Üretim yapılırken çevrenin korunması ve bunun bir sistem içinde yapıldığının kanıtlanması artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Ekomark© Etiketi, Eko-Etiket ve benzer bütün çevre etiketleri, ürünlerin zararlı maddeler içermediğinin ve çevrenin korunmasına özen gösterilerek üretildiğinin garantisini vermektedir. Çevre etiketleri sisteminde gayelenen, tüketicilerin sağlıklı ürünleri almasını sağlamak ve dünyanın ekolojik dengesini muahfaza etmektir. Ekomark© Etiketi bu amaç doğrultusunda hizmet etmektedir.
Avrupa Birliği ülkelerinde geliştirilen ve genelde kendi ülkelerinde uygulanan bazen de diğer ülkelerde kabul gören pek çok sayıda ekolojik ürün etiketi bulunmaktadır. Bahsi geçen etiketlerin başında Almanya’da geliştirilen Blue Angel etiketi, Hollanda’da geliştirilen EKO Kalite Sembolü, İsveç, Norveç, İzlanda ve Finlandiya’da geçerli olan Nordic Swan Etiketi gelmektedir. Bunlardan Blue Angel Etiketi, 1978 yılından bu zamana geçerlidir ve gıda ve ilaç dışında pek çok ürün için geliştirilmiştir.
Ekomark© Standardı, Türkiye’nin konumu, ihtiyaçları, ürün çeşitliliği ve üretim tercihleri baz alınarak tamamen özgün bir şekilde tasarlanmıştır. Bu standart geliştirilirken Avrupa Birliği ülkelerinde ve dünyada gittikçe kendisini hissettiren ve aslında her ülkenin sorumluluk duygusu ile hareket etmesi gereken doğanın korunması ve insan sağlığına gösterilen özen esas alınmıştır.
Doğanın sorumsuz bir şekilde kullanılması, doğal kaynakların gittikçe tükenmesine neden olmaktadır. Bugünden tedbir alınmazsa çok yakın bir zamanda dünya yaşanılır bir yer olmaktan uzaklaşacaktır. Bizden sonraki nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakmak herkesin üzerine düşen bir sorumluluktur.
İşletmelerinde Ekomark© Standardı kuran ve uygulayan firmaların, ürettikleri ürün ve hizmetlerin üzerine Ekomark© Etiketi koyabilmeleri, ürün ve hizmetlerinin reklam ve pazarlamasını bu etiket ile yapabilmeleri için, kuruluşumuzdan belgelendirme çalışması talep etmeleri gerekmektedir. Kuruluşumuz başvuruyu aldıktan sonra bir değerlendirme yapar ve uygun bulursa firma ile sözleşme yaparak çalışmalara başlar.
Firmadan numune alınması, test ve analizlerin yaptırılması, onay verilmesi ve son adımda firmaya Ekomark© Etiketi kullanım izni verilmesi, öngörülen prosedürlere uyularak hızlı ve kaliteli bir şekilde gerçekleştirilir. Üretici firmaların ürün ve hizmetleri için Ekomark© Etiketi kullanım izni almalarının pek çok yönden avantajı bulunmaktadır. Ama en büyük faydası insan sağlığını ve doğayı korumaya yöneliktir. Bunun yanı sıra ürün ve hizmetlerini Avrupa Birliği ülkelerine veya çevre etiketi uygulamalarına hassasiyet gösteren ülkelere pazarlamak isteyen firmalar rakiplerine göre bir adım önde olacaktır.
Ekomark© Standardı, zorunlu bir uygulama değildir. Tamamıyla gönüllü olarak uygulanan bir standarttır. Bu yüzden de yabancı ülkelerin hukuki düzenlemeleri açısından ticari engellerle karşılaşmaz. Aksine üretici firmalar bu sayede bir rekabet ortamı ve lehine avantaj kazanmaktadır. Bunun yanı sıra uygulama sayesinde tüketiciler bilinçlenmiş olmakta ve insan sağlığına ve doğaya zarar vermeyen ürünler talep görmektedir.
Üretici firmalar da bu talepler doğrultusunda zorlanmış ve nihayetinde çevre hassasiyeti yüksek ürünler üretmeye yöneltilmiştir. Bugün Avrupa Birliği ülkelerinde açılan ihalelerde dahi çevre etiketli ürünler koşul olarak konmaktadır. Bu açıdan da ürünlerine Ekomark© Etiketi koyan işletmeler yeni fırsatlara karşılaşacaktır.