Doğa şartlarına ve koşullarına fevkalade hassas ve duyarlı olan aynı zamanda gelecek için daha yaşanılabilir ve temiz bir çevre bırakmanın endişesini taşıyan ülkeler, ekonomik büyümenin ve kentselleşmenin doğal kaynaklardan münferit olması gerektiği konusunda aynı fikirdedirler.
Bu bakımdan Avrupa Birliği tarafınca uygulamaya konulan çevre etiketi sistemi ya da Eko-Etiket sistemi, diğer ülkeler tarafından tasarlanan Alman Blue Angel ve Nordic Swan (İskandinav Kuğu’su) gibi farklı ancak aynı amaca hizmet eden uygulamalar ve ülkemizde de kuruluşumuz tarafından tamamen ülkemiz koşulları ve şartları dikkate alınarak özgün bir şekilde geliştirilen Ekomark© Standardı, iklim değişikliği, enerji verimliliği, sağlıklı veya tehlikeli maddeler, doğal kaynaklar ve atıklar (geri dönüşümlü olsalar dahi) konularında fevkalade önemli gelişmeler kaydetmiştir.
Ülkemizde Ekomark© Etiketi, pek çok sayıda ürün ve ürün grubu yanında kamp alanları ve turistik konaklama hizmetleri gibi farklı hizmet alanları dâhil olmak üzere bir takım hizmetleri de kapsamaktadır. Ürün ve hizmetler için kriterler belirlenirken, ürünlerin imal için tasarı aşamasından başlayıp yok edilmesi sürecine kadar tüm yaşam döngüsü esas alınmış ve doğaya olan etkileri kapsamlı bir şekilde incelemeye tutulmuştur. Bu kriterlerin geçerlilik süresi üç yıldır. Gerek bilim ve teknolojideki gelişmeler, gerekse bunlara bağlı olarak ortaya çıkan yeni yöntemler ve yine piyasa koşullarındaki gelişmeler, tespit edilen kriterlerin güncellenmesini ve bu bağlamda değiştirilmesini gerektirebilir.
Ürün ve hizmetler için Ekomark© Etiketi kullanma izni verilirken, bu kriterlere uyulması yanında en iyi uygulama ve performans koşullarını sağlayıp sağlamadığı dolayısıyla verim gücü de gözlenmektedir.
Bu ürün grupları içinde, temizlik ürünleri de büyük bir hacme sahip olduğundan önemli bir yer teşkil etmektedir. Bilhassa formüllerinde içerdikleri kimyasal maddeler açısından temizlik ürün grubu Ekomark© Standardı’nda önemli bir gruptur. Bahsi geçen ürün grubu kendi içerisinde beş farklı kategoriden oluşmaktadır. Bunlar; Genel temizleyiciler, bulaşık makinesi deterjanı, bulaşık deterjanı, çamaşır deterjanı, sabun, şampuan ve saç kremleri olarak kategorize edilmektedir. Fakat temizlik maddeleri dışında başka ürün ve ürün grupları da kimyasal içerikli maddeye sahip olmaktadır. Sözgelimi; tekstil ürünleri, boyalar ve vernikler, zemin kaplamalar, yetiştirme ortamı ve toprak iyileştirici ve yağlar olarak sıralanabilir.
Günümüzde çevreden kaynaklanan en büyük sağlık problemlerinin başında, hava kirliliği, yetersiz su kalitesi, yetersiz hijyen koşulları ve tehlikeli kimyasallar gelmektedir. Öyle ki; yeterli tedbir ve sıkı önlemler alınmadığı taktirde bu kimyasallar can kayıplarına dahi yol açmaktadır. Bu bağlamda üzerinde fevkalade hassas ve titiz bir çalışma ve denetimin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Tehlikeli kimyasal içeren bazı maddedeler konusunda ülkemizde, Çevre ve Orman Bakanlığından 2008 yılında Tehlikeli Maddelerin ve Müstahzarlarının Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelik ve hukuki normlar çıkarılmıştır. Bu yönetmelik Avrupa Birliği’nin 67/548/EEC ve 1999/45/EC sayılı direktifleri esas alınarak çıkarılmıştır. Yönetmeliğin amacı, piyasaya sunulan tehlikeli kimyasal içeren maddelerin ve ürünlerin insan sağlığı ve çevre koşulları üzerinde yaratacağı negatif tesirlere karşı etkin bir kontrol ve gözetim sağlamak, bunları sınıflandırmaya, etiketlemeye ve ambalajlamaya yönelik esasları ve usulleri düzenlemektir.
Kuruluşumuz, Ekomark© Standardı’nı belirlerken, bu yönetmelik usul ve esasları da dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bu standardın kapsamına şu ürünler girmektedir; insan sağlığı için kullanılan veya veterinerlik hizmetlerinde kullanılan tıbbi ürünler, kozmetik ürünler, gıda maddeleri, atık niteliğindeki madde karışımları, hayvan yemleri, radyoaktif maddeler ve radyoaktif madde içeren ürünler ve insan vücudu ile doğrudan teması olan tıbbi cihazlar şeklinde sıralanabilmektedir.
Ürün ve hizmetlerinde Ekomark© Etiketi taşıyan firmalar her zaman rekabet ortamında büyük avantaja sahip olacaktır. Zira dünyada sağlık ve çevre bilinci gittikçe artmaktadır. Dolayısıyla pek çok tüketici ürün seçiminde bu kriterleri baz almakta ve bu doğrultuda ürün satın almaktadır. Bu sayede çevre ve insan sağlığı muhafaza edilirken gelecek nesillere de güzel bir çevre bırakılmaktadır.
Zararlı kimyasal ürün içeren maddelerin belirli standartlar gözetilerek üretilmesi, satılması ve yok edilmesi öngörülen usul ve prosedürler gereğince zararı minimuma inmekte ve bu sayede canlılık ve çevre için büyük tehdit olan kimyasalların etkisi kırılmaktadır. Gittikçe yaygınlaşa eko etiketleri talep eden ve şimdiden kullanmaya başlayan firmalar diğerlerine göre çok önde olacaklardır.